2 Ağustos 2017 Çarşamba

Electronica Festival İstanbul 2017 - Suma Beach

Elektronik müzik hayranı birisi değilim açıkçası. Elektronik dediğiniz zaman deep house tarzda müzikler dinlemeyi seviyorum ve elektronik müzik hayranı olmayan birisinin elektronik müzik festivalinde nasıl vakit geçirdiğini gelin görelim.

Bu müzik türünün hastası olan yakın bir arkadaşım var. Onun sayesinde ben de az çok bu kültürün farkındayım ve bu yıl da Suma Beach'de düzenlenen Electronica Festivaline gitmeyi dört gözle bekliyordu. Gerekeni Yap'ın daveti ile ikimiz de bu festivale katılma fırsatı yakaladık. Festival 29 Temmuz cumartesi akşam saat 18:00'da başlayıp, kesintisiz bir biçimde 30 Temmuz akşam 21:00'a kadar devam edecekti. Bunun için cumartesi günü gündüzden enerjimizi toplamamız gerekti. Akşam üzeri Suma Beach'e gitmek için yola çıktık. Taksi çevirdiğimiz yerde bir kişi ile daha karşılaştık. Birlikte taksi paylaşalım diyerek atladık ve festival alanına geldik. İçeri girerken güvenlik ve üzeri arama kısmı fazlasıyla sıkıydı. Son zamanlarda konser alanlarına bile yapılan saldırıları düşününce bu gerçekten iyi oluyor. Bilet kontrolleri, üst aramaları yapıldıktan sonra bilekliklerimizi taktık ve festival alanına girdik.

Festival dört ana sahneden oluşuyordu:

Main Stage (Ana sahne)
Beach Stage (Sahil sahne)
Forest Stage (Orman sahne)
Club Stage (Kulüp sahne)

Her sahnede aynı anda farklı DJ'ler kendi eserlerini sergiliyor ve insanlar dinlemek istediği yere geçip kendini müziğin, ritmin akışına bırakıyordu. Sahneler arasında en sevdiğim Main Stage oldu. Hem orada çıkan sanatçılar, hem ortamın, ışıklandırmaların iyi olması orayı sevmeme neden oldu. Her sahne yanında yiyecek ve içecek stantları bulunuyordu. Festival alanında coin/jeton mantığı ile alışveriş yapılıyordu. En az 10 coin alabiliyorsunuz ve bu 50 TL denk geliyor ve ellilik bira dört coin ediyordu. Festival alanlarında alkol satımlarının normalden pahalı olmasını anlayamıyorum. İnsanlar zaten alkol alacaklar. Ama sanırım asıl düşündükleri insanların çok içip, wasted olup ortalığa sızmalarını engellemek. Bilmiyorum. 

Festivalin listesi şu şekildeydi:

FG Digital Main Stage
18:00 - The Contra
20:00 - Elderbrook
21:00 - Stavroz
22:00 - Francesco Tristano
23:00 - Claptone
00:30 - andhim
02:00 - EINMUSIK b2b Jonas Saalbach
03:30 - Birol Giray BeeGee
04:30 - Oliver Huntemann

Forest Stage
18:00 - YANG
19:00 - Jaffer
20:30 - Alican
22:00 - Henry Saiz
23:30 - Frankey & Sandrino
01:00 - Eagles & Butterflies
02:30 - Architectural
04:00 - Dominik Eulberg
05:30 - Voiski
06:30 - Etapp Kyle
08:00 - Ferhat Albayrak
09:30 - Sezer Uysal Music
11:00 - Procombo

Beach Stage
19:00 - Efe Kantel & Furkan Kurt
21:30 - BATUR / Music
23:00 - Murat Uncuoglu
01:00 - Doctor Dru
02:30 - Britta Arnold
04:00 - Red Axes
05:30 - YokoO
07:30 - Viken Arman
09:30 - Feathered Sun
13:30 - Mousike
15:30 - Altan Balgır
17:00 - Discolog
18:30 - Oceanvs Orientalis (Extended Hybrid set)

Club Stage
19:00 - Eren Havlucu
20:00 - Becky FR
21:00 - MooPHy
22:30 - Selim Savaf
00:00 - Nisso
01:30 - MERT YUCEL
03:00 - Ömür Sarı
04:30 - Rubsilent
06:00 - Ali Efe Dinc
07:30 - Doruk Guralp
09:00 - Seko
10:30 - Drell

Club Stage kısmına üzüldüm, çünkü neredeyse kimse yoktu biz baktığımız zaman. Sabaha karşı bir saat kestirmek için sahile uzandık ve gün doğumu ile tekrar dansa kaldığımız yerden devam ettik. Gece her şey gündüzden daha eğlenceliydi, sanırım hem ışık gösterisinin olması hem de sıcağın olmaması bunda etkiliydi. Ulaşım konusunda biz taksi kullandığımız için sıkıntı olması ama taksi olmasa da diğerleri için shuttle servisleri de mevcuttu.

Aslında, festival için önerebileceğim bir şey olacaksa o da Stage'ler arasında gidip gelirken aralara farklı küçük interaktif oyunlar koyulabilirdi. Evet bir elektronik müzik festivali ama insanlar 30 saat boyunca her çıkan sanatçı ya da şarkıyı sevmek zorunda değil ve sahne önünde dans etmediğiniz sürece yapabileceğiniz pek de fazla bir seçenek yok aslında. Hiç yok da diyebilirim. İnsanların kaynaşmasını ve daha farklı aktivitelerde bulunmasını sağlayacak farklı ögeler de yerleştirilebilirdi festival alanına. Bu deneyimi daha da güzel yapabilirdi.

Kısaca festival böyleydi, bol bol dans, fazlaca kahkaha ve eğlence ile geçirdik. Benim de ilk elektronik müzik festivalimdi. Elektronik müzik yine favori müziğim diyemem ama yeni, güzel besteler ve şarkılar yapan sanatçılarla da tanışmış oldum.

O zaman bir sonraki festivalde görüşmek üzere diyeyim! :)

28 Temmuz 2017 Cuma

Antalya - Olympos Tatili

Geçen hafta küçük bir kaçamak yapalım dedik ve Hannan, Ali ve Duru ile birlikte Antalya yollarına düştük. 

Olympos Antik Kent
Bu yıl henüz tatil yapamadım. Bir yandan taşınma işi, diğer yandan mezuniyet töreni, diğer yandan iş yerindeki sorumluluklar derken kendime bir türlü vakit ayıramıyor, daha da önemlisi video çekme konusunda sıkıntılar yaşıyordum. Hannan, Duru ve Ali ile bu Antalya tatilini önceden düşünmüştük ama son zamana kadar kesin bir şey yoktu. Üstüne bir de tatilden iki hafta önce gerçekleşen üzücü bir olay, benim tatile gitmemi de engellemişti. Ardından her şey yoluna koyuldu ve ben de biletimi alıp çıktım yola. Hannan Londra'dan gelecekti. Duru ile İstanbul'da buluşup birlikte Antalya'ya geçeceklerdi. Ali ise ailesinin yanına Isparta'ya gitmişti. Ben de bir gün öncesinde biletimi alıp önce Isparta'ya Ali'nin yanına geçtim. Yıllar sonra yaptığım ilk otobüs yolculuğuydu ve ciddi anlamda beni fazlasıyla yormuştu. Ertesi gün sabah Alilere geldikten sonra günümüzü Isparta içerisinde gezerek geçirdik. Diğer gün sabaha Antalya için bilet aldık. Kız da Antalya'ya geldikten sonra orada buluşup rezervasyon yaptırdığımız pansiyona geçmek için servise bindik. 

Yummy Pizza ♥
Hava tabi ki inanılmaz sıcaktı ve bindiğimiz servis ile yaklaşık bir saatlik bir yol gittik. Servisten indiğimiz yerde de başka küçük bir servise daha binip pansiyonun olduğu yere, Çıralı'ya yola koyulduk. Yol boyunca neden Antalya'da iki gün için araba kiralamadığımızı kendimize sorup durduk. Çünkü bu hem bizim açımızda daha kolay olacak hem de o servisten bu servise sürünmek zorunda kalmayacaktık. Yine de güzel bir deneyim oldu ama. Pansiyona geldiğimizde, mekanın sahibi İngiliz bir kadın çıktı. Hannan'ın aksanını duyduğunda ona sormuştu sen de mi İngiliz'sin diye. Kadın 17 yıl önce bir adama aşık olup Türkiye'ye gelmiş ve burada kalmış o zamandan beri. Pansiyon çok şirindi, bahçesinde hamaklar, kamelyalar, portakal ağaçları, çiçekler ve oturacak şirin yerler vardı. Odalarımıza ayrıldığımızda da oda da beklentilerimin üzerinde geldi. Pansiyon kelimesi biraz yerin kötü olabileceği izlenimini uyandırmıştı ilk başta. Rezervasyonu da Ali yaptığı için görmemiştim mekan fotoğraflarını. Odada eşyalarımı dolaba yerleştirdikten ve biraz saha araştırması yaptıktan sonra yemek yemek için dışarı çıktık. Tek sokaktan oluşan Çıralı'da fazla bir seçeneğimiz yoktu aslında ve önümüze ilk gelen yere oturduk. 

Defne Pansiyon - Çıralı, Antalya

Yemek yedikten sonra sahile geçmek için odaya gidip havluları ve gerekli eşyaları aldıktan sonra sahile geçtik. Mersin'de sürekli kum olan sahillere alıştığım için burada bulunan taş sahil biraz moralimi bozmuştu açıkçası. Denize girdikçe belki taşlar gider diye düşünürken, bu da gerçekleşmedi ve su çabuk derinleşiyordu. Ancak deniz her zamanki gibi mükemmeldi! Bir süre yüzdükten sonra Duru sen nası gözlükle yüzüyorsun düşmüyor mu dedi ve olanlar oldu, ben gözlüğümü denizde kaybettim! Üstelik yaklaşık altı yedi metre olan bir yerde. Ali etrafta bulunan insanlardan deniz gözlüğü alıp gözlüğümü bulmaz için daldı ama bir türlü alamadı. Etraftan yaklaşık yedi insan gözlüğü bulmak için seferber oldu ve on beş dakikalık ulaşma, arama kurtarma çalışması ardından Ali gözlüğü çıkardı!


A girl with pink hair ( Hannan )
Hareketli bir ilk gün yaşadık anlayacağınız. Pansiyona ilk geldiğimizde de kızlara evlerinin altında yılan gördüğümüzü ve korkmadan çıkmaları gerektiğini söyleyerek şaka yapmıştık. İnanacaklarını düşünmüyorken, inanılmaz eğlendim. Gözlük olayından sonra herkes sahile oturdu ve sessiz bir biçimde duruyorduk. Sanki birkaç dakika önce olan o kargaşa olmamış gibiydi.

O günün akşamında yemek yemek için başka bir mekana oturduk. Burada Duru ile konuşulması gereken bir konuyu konuştuk Hannan ile. Ardından mekandan ayrılırken mekan sahibi kartla ödemenin alınamayacağını, kartın bozuk olduğunu söyledi ama Duru ısrarla çekmesini istiyordu. Adamla bir süre tartıştıktan sonra, kartı çektiğinde adam fazlasıyla "göt" oldu diyebilirim. Ardından öğrendim ki vergi ödememek adına nakit almayı istiyormuş aslında. O akşam sahile tekrar döndük. Ali Çin'den getirdiği fairylight ışıkları yaktı ve sahilde şişe çevirmece oynadık. Biraz gergin anlar gerçekleşmişti açıkçası sonlara doğru ama sonra her şey tatlıya bağlandı.
Don't f*ck with us

Ertesi gün sabah erken kalkmayı planlıyorduk ama bunu gerçekleştiremedik. Saat dokuz gibi kalkıp, hazırlanan kahvaltıyı yedikten sonra sahile geçtik tekrar. Biraz yüzmenin ardına, sahil kenarında bulunan tepeye çıkıp fotoğraflar çektik. O gün sanırım güneş geçmiş olacak ki başıma inanılmaz derecede başım ağrımaya başladı. Biraz uyumam gerektiğini hissediyordum. Tepeden indikten sonra Hannan bir ağrı kesici verdi ve o gerçekten beni kendime getirdi. Ardından Olympos saklı kent kalıntılarının olduğu yeri gezdikten sonra akşamında pansiyonun bahçesinde masa kurduk ve rakı gecesi yapmaya karar verdik. Yine inanılmaz güzel başladı gece ama ardından her şey değişti ve beklenmeyen bir yöne doğru kaydı. Tabi yine ertesi sabah her şey tatlıya bağlanmış bir biçimde kahvaltımızı yaptık. 
Where is the white rabbit

Geri dönüş yoluna geçtik. Isparta'ya dönmeden önce günümüzü önce Konya altında bir Beach Club'da ardından Luna Park'ta ardından da yemek yiyerek geçirdik. Akşam saat dokuz buçuk gibi bindiğimiz otobüsle de Isparta'ya döndük. Eve geldikten sonra biraz soluklandıktan sonra gece kulübe gitmek için yola çıktık. Güzel bir kulüp bulmamıza rağmen DJ berbattı! Ertesi gün sabah göl kenarında piknik/kahvaltı yapmaya geçtik. Onun ardından Lavanta bahçelerine gidip oraları gezdikten sonra İstanbul'a dönüş yolculuğu başladı.

İnanılmaz eğlenceli bir tatildi. Eğer videoyu da izlemek isterseniz: (Kanala da abone olmayı unutmayın! :))

Yorumlar