26 Ekim 2016 Çarşamba

PEKİ YA SEN? İçe Dönük vs Dışa Dönük

PEKİ YA SEN? İçe Dönük vs Dışa Dönük

Merhaba.
Benim adım Mehmet ve ben bir içe dönüğüm.

Toplumda yanlış bir algı var içe dönüklük konusunda. Utangaçlık, asosyallik ile benzer yönleri olsa da içe dönük olmanın, aslında çok ayrı noktalar. Kaygı, korku, utangaçlık, asosyallik psikolojik bir rahatsızlığın belirtileri ve sonuçları olarak kabul edilir ve anksiyete olarak isimlendirilir ve tedavisi yapılabilir. İçe dönük olmak ise (İngilizce terimi "personal trait") yani kişiliğin bir parçası olarak kabul edilir ve tedaviye gerek yoktur. Bu terimin tersi olan dışa dönüklük de kişiliğin bir parçasıdır ve her insan bu ikisinden birine daha yatkın olur.

Ve evet, ben içe dönüğüm.

İçe dönük insanların beyninde sürekli bir tetikleme, bir uyarı, bir bilgi alış verişi mevcuttur. Normal bir insan beynine göre daha fazla mesai yaparlar. Tabi bu onları her durumda daha zeki ya da daha aptal yapmaz. Olayları derinlemesine irdelerler. İçe dönük insanları sürekli bir şey düşünüyor ya da hayal ediyor olarak görebilirsiniz. Bir partide köşeye çekilmiş ve kendi halinde olarak görebilirsiniz. Bunun nedeni, beyinde dönen hareketliliğin dışarıdaki dikkat dağıtan etkenlere kendini kapatmasıdır. Dışarıdaki hareketlilik sanki onların enerjisini emiyor ve yoruyor gibidir. Bir içe dönük küçük arkadaş topluluğunda daha konuşkandır. Ancak grup büyüdükçe ve arkaya yüksek bir müzik geldikçe, içe dönük kişiyi bir köşeye çekilmiş olarak bulursunuz. Ekstrem olaylardan kaçınırlar genelde. Sakinliği tercih ederler ya da çoğu zaman yalnızlığı.

YALNIZ OLMAM ÜZGÜN OLDUĞUM ANLAMINA GELMEZ.

Sadece yalnız olmayı daha çok sevdiğim anlamına gelir. Tek başıma sinemaya gitmeyi severim, diğer insanların gözlerini üzerimde hissetsem bile. Tek başıma alışverişe çıkmasını, kitapçıya gitmeyi severim. Tek başıma dışarı çıkıp bir şeyler yemeyi, yolculuk yapmasını severim. Kitabımı okumayı ve müzik dinlemeyi. Kulaklığım genelde takılı olur ve bunu diğerlerine "Benimle konuşma" mesajını vermek için kullanırım. Ben kendimle mutluyum çünkü ya da küçük grup arkadaşlarımla. Bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda.

Ben tahmin ediyorum ki beni takip eden insanların çoğu içe dönük kişiler. Bazı mesajlar alıyorum çünkü, "Arkadaşlarım bana asosyal diyor ama ben kendi başıma vakit geçirmeyi seviyorum, kitabımı okuyup, film izleyip, küçük yürüyüşler yapmak istiyorum. Partileri sevmiyorum. Kalabalık ortamlar beni korkutuyor ve yeni insanlarla tanışırken zorlanıyorum" diye. Çünkü birbirimizi daha iyi anlayabiliyoruz. Herhangi bir dışa dönük insan, bizi garip ya da asosyal olarak nitelendirebiliyor. Ama bu yanlış bir algı! Böyle bir ifade oluşmasında sanırım neden şu, dünyada bir kariyere sahip olmak istiyorsan daha dışa dönük olmalısın, bir işe atılmalı, yeni insanlarla tanışmalı ve kontak kurmalısın. Ancak şu yönden baktığımız zaman bu ifadeyi çürütüyoruz. Dünyaya yön veren çoğu büyük insan içe dönüktü. Albert Einstein, J.K. Rowling, Mahatma Gandhi, Shakespeare bunların hepsi dünyaya yön veren insanlar ve hepsi birer içe dönüktü. 

İçe Dönük olmaktan korkmayın. Olduğun kişi garip birisi değil ve bu halinle bile mükemmel işler başarabilirsin.

Peki ya sen?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlar