27 Ocak 2017 Cuma

Senin 3 Büyük Korkun Ne?

Bir sene önce bu zamanlarda bir not defterine üç büyük korkumu yazdım ve kendime, bunları bir sene içerisinde aşacağıma dair meydan okudum. Bunu takip ettiğim bir YouTuber (Jack Innanen) yapmıştı ve ben de bir şans vermek istedim. Yazdığım üç büyük korkum şunlardı:

  1. Başarısızlık
  2. Sosyalleşme
  3. Ölüm

Çoğu zaman korkularımızı yenmemiz için bize önerilen şey; onlarla yüzyüze gelmemiz. Örümcek korkunuz varsa, bunu yenmek için bir örümceği elinize alabilir ve korkunuzla yüzleşebilirsiniz. Ama bazı korkular vardır ki onlarla yüzyüze gelmemiz pek de mümkün değil. Bu durumda yapabileceğimiz tek şey, onları kabul edip onlarla nasıl yaşayacağımız konusuda çareler üretmek.

İlk korkum başarısızlıktı. Bir şeylerde başarısız olmak, eksik hissetmeme neden oluyordu. Bu korkum yüzünden çoğu zaman bir işe başlamadan vazgeçiyordum. Hiç yapmamak, başarısız olmaktan daha iyi gibi görünüyordu. Başarısız olduğum zaman yetersiz olduğumu düşünüyordum. Evet, bir noktada doğruydu bu ama yeterli bir düzeye gelebilmek için bu yollardan geçmemiz gerekiyordu. Başarılı olacağımdan emin olduğum işleyere giriyordum sadece. Ve bu kendimi geliştirmeme engel oluyordu bir süre sonra. Bir yıl boyunca "Ben bunu yapamam." cümlesini kurmama kararı aldım. "Eğer üzerinde çalışırsam ben bunun üstesinden gelirim" demeye başladım. Evet bu zor oldu. Kimi zaman yine yapamam, başarısız olurum diye düşünüp bıraktığım da oldu ama kendimi bunu yapmamaya zorladım. Ve değişimi görmek gerçekten güzeldi. Bu değişim bir günde olan bir şey değildi. Hiçbir şey bir günde değişmeyecekti ve ben zamana bırakıp sabretmeye karar verdim. Aradan bir sene geçti. Tam anlamıyla bu korkumun üstesinden geldiğimi söyleyemem ama onunla yaşamayı öğrendim.

İkinci korkum sosyalleşmeydi. Her ne kadar dışa dönük biri gibi görünsem de aslında içe dönük bir insanım. Yeni insanlarla tanışmak benim için her zaman zor olmuştur. Bu zamana kadar beş altı il değiştirdim ve sürekli yeni bir çevre ile karşılaştım. Küçüklüğümden bu yana, eğer birisi ile anlaşabilmek istiyorsan onlara duymak istediklerini ver felsefesi ile yaşadım ve bu, zamanla yalan söyleme yeteneğimi geliştirdi. Evet bu kötü bir şey, bunun üstesinden gelmeye çalışıyorum ama böyleydi. Yeni bir çevreye girmek, yeni bir iş, bir parti, bir toplantı benim için büyük bir meydan okumaydı. Anksiyete ve panik atak geçmişimi de düşününce sosyal kaygı daha da artmıştı. Yine de geçen seneye göre bunun da üstesinden gelmek için elimden geleni yaptım. Duru ile "Sosyalleşme Challenge" bile yaptık ve bu ister inanın ister inanmayın benim için büyük bir şey. Daha çok partiye gittim, daha dışa dönük olmaya çalıştım ve dürüst olmak gerekirse bu bana çok iyi geldi.

Üçüncü korkum ölümdü. Küçüklüğümden bu yana ölüm en büyük korkum oldu benim. Bir gün şu an yaşadığım her şeyin birden bitecek olma fikri fazlasıyla korkutuyordu. Bir gün, sürekli gelişen ve devam eden dünyanın bir parçası olamama düşüncesi çoğu zaman uykularımın kaçmasına neden oluyordu. Mevsimleri yeniden yaşayamama, gökyüzüne tekrar bakamama, insanların beni unutacak olması, yeni filmler, yeni kitaplar, yeni şarkılar... Ve sonrasındaki o büyük karanlık, boşluk ve hiçlik. Ama ölüm hayatımızın bir parçası. Kaçınılmaz son. Bir gün hepimiz bunu deneyimleyeceğiz ve şu an nefes alabiliyorsam, bir şarkıya eşlik edebiliyorsam, sevdiklerimle takılabiliyorsam, ölümü düşünerek içinde bulunduğum anı mahvetmemem gerektiğini kabul ettim. Evet bir gün yok olacağım. Evet bir gün burada paylaştığım bu videolar da yok olacak, yazdığım yazılar, sınavdan aldığım düşük noklar, kalp kırıklıklarım ve insanlar beni unutacak ama ben şu an varım ve şu anı mükemmel kılmak için elimden geleni yapmalıyım. Yapmalıyız! Ölüm korkumu yenmedim ama onunla nasıl yaşamam gerektiğini öğrendim.

Peki sizlerin üç büyük korkusu ne? Bunları yorumlara yazın ve kendimize meydan okuyalım, bir sene sonra eğer hepimiz yine burada olursak o korkuları yenebilmiş miyiz ya da onlarla yaşamayı öğrenebilmiş miyiz bakalım. Çünkü biliyorum ki inanırsak bunu başarabiliriz, başarabilirsiniz. Ve son olarak; hayat güzel, hazır elinizde iken tadını çıkarın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlar